I. SADAKAT KAVRAMI
Sadakat, Arapça sdk kökünden gelen bir kelime olup Türkçe sözlüklerde “içten bağlılık; bağlılık; sağlam, güçlü dostluk” anlamlarına gelmektedir. Bağlılık kelimesi ise “birbirine karşı saygı ve sevgi yüzünden yakınlık duymak; sadakat” anlamlarına gelir. TMK m. 185/3’te sadakat “Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.” biçiminde, emredici hüküm olarak yer almıştır. Madde metninde, eşlerin birbirlerine sadık kalma yükümlülüğünden bahsedilmiş ancak bu kavrama ilişkin herhangi bir tanım yapılmamıştır. Ayrıca, metnin gerekçesinde de eşlerin sadakat yükümlülüğüne değinilmiş ancak bir tanımlama yapılmamıştır. Doktrinde sadakat yükümlülüğünün tek bir tanımı olmamakla birlikte, Dural/Öğüz/Gümüş’e göre sadakat yükümlülüğü “eşlerin birbirlerine yönelik tam ve sınırsız bağlılığı”dır. Öyle ki, doktrinde yazarlardan bir kısmı sadakat yükümlülüğünde öncelikli olanın eşlerin birbirlerine karşı olan cinsel sadakatini ifade ettiğini belirtmiştir. Bu görüşe katılmamakla birlikte, bu görüşten hareketle açıkça görüleceği üzere sadakat yükümlülüğü yalnız cinsel sadakat olarak değerlendirilmemektedir. Eşlerin birbirlerine sadık olma yükümlülüğünün kapsamı Dural/Öğüz/Gümüş’ün de belirttiği üzere eşlerin birbirlerine yönelik tam ve sınırsız bağlılığıdır. Bu kapsamda sadakat yükümlülüğü içerisinde yer alan cinsel, duygusal, fiziksel, ekonomik vb. sadakat yükümlülüklerinin evlilik birliği içerisinde öncelendirilmesinin veyahut birbirlerine ast-üst ilişkisi kurulmasının, kanaatimizce, olanağı bulunmamaktadır